13 Ağustos 2014 Çarşamba

Mitos'un Yadigârı

Yaşanmış bu hikayenin kahramanları belki de bize ulaşırlar…



1920'li yıllar… Kurtuluş Savaşı tüm hızıyla devam ediyordu. Giresun Bulancak'tan da oluşturulan gönüllü alaylar ülke için savaşmaya devam ediyordu. Savaş tüm zorluklara rağmen süregiderken, yıllar boyunca bu topraklarda yaşayan yabancılar için de bir söylenti ortaya çıkmıştı: Mübadele yapılacaktı!
Kökeni farklı olan Rum ve Türk aileleri doğduğu, büyüdüğü topraklardan ayrılıp zorunlu olarak göç edecekti. Giresun Bulancak'ın küçük bir köyünde yaşayan Mitos ve Yanya'da mübadele nedeniyle başka memlekete göç edeceklerdi. Kolay değildi elbet doğduğu- büyüdüğü yuvası olarak benimsediği evinden, toprağından ayrılmak…

Bahçesine diktiği ekinlere kendisinden sonra yerleşecek kişi iyi bakar mıydı, ya da arka yüze diktiği ağaçların büyümüş halini bir daha görebilr miydi? Mitos ve Yanya akıllarından geçen tüm bu soruları birbirlerini üzmemek için dile getirmiyordu.

Mübadele vakti gelip çatmıştı ve göç hazırlıkları başlamıştı.  Mitos her şeye çözüm getirmişti ama sadece bir sorun vardı: ‘’Büyüttükleri danayı kime bırakacaklardı?’’ Düşünmeye başlarken yan komşuları olan bizim büyük dedemizin annesine bırakmaya karar verirler. Büyükanne; ''Ben bunu siz tekrar gelene kadar bakarım'' der, birgün yeniden komşularına kavuşacaklarını umut ederek… 

Yıllar geçer, büyükanne vefat eder. Evlatları büyür, yeni hayvanları olur ve hayvancılıkla uğraştıklarından onları satarak geçimini sürdürürler.

 Mitos'un bıraktıkları danaya ne olduğunu merak edenleriniz için hemen söyleyeyim: Mitos'un yadigarı, büyükannenin kızı olan halamıza miras kalır.

 Büyükhala onu yetiştirir, büyütür ve Mitos’un yadigârı diye ayrı bir iltimas gösterir. Diğer hayvanları geçimini sağlamak  için satar ama zor durumda kaldığı zamanlarda bile onu asla satmaz. Olanca yaşına rağmen o danaya günümüzde de bakmaya devam eder. Çocukluğunda annesinin Mitos’un ailesini beklemesi gibi kendisi de gençliğinde Mitos ve Yanya’yı beklemeye devam eder. Hâlâ da beklemektedir: ‘’Birgün Mitos’un ailesi gelir de emanetlerini teslim alırlar’’ diye…



Saygılarımla Melike